Elektrik Kesintileri İllallah Ettirdi

Elektrik Kesintileri İllallah Ettirdi
Süleyman ÖZEROL

24 Ağustos 2016, Çarşamba…
Bugün sabahleyin kahvaltıdan itibaren notları yazmaya, sayfalara göz atmaya başladım. Elektrik kesildi, birkaç dakika sonra geldi, bilgisayarı açarken yine kesildi. Birkaç saniye geçmişti ki geldi ve yeniden açtım bilgisayarı, yazmaya başlamadan yine…
Kahve yaptım, Rize’de bulunan Malatya merkezde aynı okulda görev yaptığımız, şimdi Rize’de üniversitede görevli olan Hasan Aktaş ile konuştum. Şeyh Bedrettin ve Pir Sultan’dan söz eden şiirimi okuyunca, “haberim olsaydı kitaba koyardım” dedi.

İnsanı ve doğayı seven
Göğüsleyerek acıyı
Pir Sultan da olur
Bedrettin de

21 ağustos 2016 günü Eymir’deki derlemelerim ile ilgili fotoğrafları Ersoy Eren’e göndermek istedim. Gönderme sırasında beş altı kez elektrik kesildi.
Elektrik yalnız bugün mü kesildi acaba? Elbette ki değil! Haziranın sonundan beri Ballıkaya’dayım ve hemen her gün birkaç kez kesiliyor. Ancak bugün illallah ettirdi. Başka yerlerin de durumu aynı mı acaba? Sanmıyorum…
Ballıkaya’da bulunan trafonun çok eski olduğu öne sürülüyor. 1987 yılında enerji verildiğinde başka yerden getirilerek buraya dikildiği öne sürülüyor. Dolayısı ile burada otuz yıl olmuş, öncesini de bilemiyoruz.
Cadde ve sokaklardan geçen hatlara ait teller rastgele dikilen ağaçların dalları arasından geçiyor ve yaz sıcağını etkisi ile birbirine sürtünüyor, dolaşıyor. Bunun al birlikte ya çevreye kıvılcımlar saçılıyor ya da trafonun sigortası atıyor, elektrik kesiliyor.
1600 rakımlı yerleşim birimi olan Ballıkaya’da rüzgârın etkisini ve ağaçların durumunu da dikkate alırsak tehlikenin büyüklüğü anlaşılır. Geçen yıl 19 Temmuz 2016 günü fırtına olduğu zamanda çıkan yangının tellerin kopması sonucu olduğu bilinmiyor mu?
400 dönümlük bahçe, tarla, mera ve orman alanın yandığını da unutmayalım. Daha geçenlerde Akçadağ Köy Enstitüsünde 10 dönümlük alanın yandığını, hemen her gün bir ya da birkaç yerde yangın çıktığını da unutmayalım.

Peki, ne yapmak gerek?
Konuyu uzmanları daha iyi bilir, yine de deneyimlerimize ve bilgilerimize dayanarak birkaç çözüm önerisi üzerinde duralım.
* Ballıkaya’ya elektrik enerjisi 1987 yılında verildi. Sanırım ülkemizde en geç elektrik verilen yerlerden biriydi. Çünkü 1985 yılında yer kayması nedeniyle başlanan evlerin yapımı sürüyordu, 1986 yılında yapım bitti ve 1987 yılında da enerji verildi. Buraya kurulan trafonun başka yerden getirildiğini ve otuz yaşın üzerinde olduğunu belirtmiştik. Bunun büyük felaketlere neden olmadan yenilenmesi, değiştirilmesi gerekmez mi?
* Ballıkaya’nın enerjinin ulaşmasında son noktada olmasının olumsuz etkisinin olduğu öne sürülüyor. Ne derece doğru bilemiyoruz elbette…
* Cadde ve sokaklarda bulunan ağaçların düzene konuşması mutlaka gerekli… Budanarak mı, sökülerek mi, kesilerek mi, her ne yapılacaksa yapılması gerekmez mi?
* Ağaçlara zarar vermeden teller yeraltına alınarak sorun çözülemez mi?
Belki maliyetlidir ama insan ve doğa için gerekli bu…
* Çıplak elektrik tellerinin kablolu tel ile değiştirilmesi ve böylelikle yaratılan tehlikelerin önlenmesi gerçekleşemez mi?
* İtfaiye ve orman işletmeleri ile ortaklaşa olarak kırsal alanların denetlenmesi ve korunması konusunda kontrol birimleri oluşturularak işbirliği yapılamaz mı?
* Eğitim çalışmaları yapılarak halk elektrik enerjisi kullanımı ve yangın konularında bilinçlendirilemez mi?

Oldukça uzattık ama önemli konular ve bu nedenle de çözülmesi gerekliliği de ortada…
Artık elektrik enerjisi ulaşmayan yer kalmadı. Gerek ki ilgili kurum ve kuruluşlar daha iyi hizmet versin…
Çabalarını bekliyoruz, aksi takdirde doğacak felaket ve zararları ölçmek olası değildir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar