BALLIKAYA KÖYÜ/Tarihsel Bilgiler

BALLIKAYA KÖYÜ
Tarihsel Bilgiler
Süleyman ÖZEROL

Adının Çıkağı (Nereden Geldiği)


Osmanlılar döneminde en eski bilgiler Kanuni döneminde olup, 1520-1560 yılları arasındkai yazımlara denk gelir. Bu dönemde, “Kariye-i Merzeme (Mezdirme)” adıyla Arguvan’a bağlı, 21 hanelik, 37 vergi nüfusuna sahip bir köy olarak belirtilir.
Köydeki yaşlıların anlatımına göre, köyün güneyinde bulunan Mihail (Başkavak) köy iken burası mezradır. Mezra adı, Mezere diye anılmaya başlar, zaman içinde değişerek de Mezirme olur. Merz; 1. yer, toprak, arazi; 2. sınır, had, hudut anlamları ile sözlüklerde yer alır. Bu tanımlara göre Merzeme, “Arazi olarak kullanılan yer” anlamındadır. Halk dilinde “ekenek” adıyla bilinir. Bu durumda “Karye-i Merzeme”, “köyün ekeneği” anlamını taşır. Diğer yandan “Mezirme” sözcüğü ile ilgili olarak bazı tanımlamalar yapılmıştır. Merzeme, Mesorome biçimindeki tanımlar da hemen hemen yukarıdaki tanımlarla benzerlik taşır.
1960 yılında Mezirme adı, Ballıkaya olarak değiştirilir. Ballıkaya, köyün kuzeyinde bulunan sıra kayaların en yükseği, altmışlı yıllarda oldukça çok arının barınarak bal yaptığı kayanın adıdır. Yazın sıcak günlerinde buradan bal aktığı bilinen bir gerçektir.
(Konu aşağıda biraz daha ayrıntılı olarak açıklandı)

İlk Yerleşenlerden Bugüne

Tarihi ile ilgili bilgilerin büyük bölümü sözlü kültür ürünlerine dayanır. Söylentilere dayalı olarak anlatımlara göre ilk yerleşenlere Türkler adı verilir. Türklerden sonra Şah Veli Evlatları, onlardan sonra da Keskin’den Gelenlerin buraya yerleştiği anlatılır.


Türkler: Erzurum/Horasan’dan Malatya toprağına gelen Türkmenlerden bazıları Mihail’in ekeneği olan bugünkü Ballıkaya’nın yerine gelirler ve Mihaillilerle ortakçı olarak çalışmaya başlarlar. Bir zaman sonra Mihailliler, arazileri bağış yaparlar. Böylece tam olarak yerleşik yaşama geçerler.
Haklarında ayrıntılı bilgi edinemediğimiz Türkler, “dört kapı” olarak bilinir:
1. Midiler: Kizirehmetler, Çakırlar, Atalaylar…
2. Karahasanlar: Bugün soyadları Erhan olanlar…
3. Muraduşagı: Küllöğler…
4. Göcenler: Karaköseler…

Şah Veli Evlatları: 1305–1392 yılları arasında yaşamış ve Safevi düşüncesinin temellerini atanlardan önemli bir kişilik olan Şah İbrahim Veli’nin, Hacı Bektaş Veli Sulucakarahöyük’te dergâh kurduğu sıralarda Mezirme’ye geldiğine inanılır. Köyün batısındaki gedik onun adı ile (Şeyh İbrahimin Gediği) anılır.
Bugün, Şah Veli Evlatları diye anılanlar, Şah İbrahim soyundan olan Şah Veli’nin oğlu Şah Hüseyin’in üç oğlundan gelirler. Şah Veli’nin kimliği ise söylencelere dayalı olarak bilinir. II. Şah Abbas’ın oğlu ya da kardeşi olduğu öne sürülür. XVI. Yüzyılın sonları ile XVII. Yüzyılın başlarında İran’dan Anadolu’ya geldiği; önce Elazığ’ın Sun köyüne, oradan Arguvan’ın Eymir köyüne, oradan Hekimhan’ın Mezirme köyüne, Mezirme’den Kozdere köyüne; yeniden Mezirme’ye gelerek yerleştiği anlatılır. Kozdere ile ilgili, söylence ve şiirde yerleşim yerlerinden, kişi adlarından ve olaylardan söz edilir. Mezirme’ye dedesi Şah Safi’nın asasını da getirdiğine, Karadirek Dergâhını yaptırdığına inanılır. Türklere yer veren Mihaillilerin Şah Veli evlatlarına da yer verdikleri öne sürülür. Şah İbrahim Evlatları, Şah Veli Evlatları ya da Şah Hüseyin Evlatları adlarıyla anılan bu ocakzade kişiler zamanla çevrede saygınlık kazanmış, dedelik geleneğini bugüne kadar sürdürmüşlerdir.

Şah Veli’nin oğlu Şah Hüseyin’in üç evladı vardır
1. İbrahim: Ceneferler…
2. Mustafa: Dededursunoğulları (Vaylöğler)…
3. İsmail: Cüre İsmailler, Kocamanlar, Göğsülükler…

Şah Veli’nin ölümünden sonra geleneksel mirası (Dergâhı, Hırkası, Pabucu) evlatlarına kalmıştır.
Kamberağalar’ın da Arguvan’ın Sülmenli köyünden geldikleri ve Şah İbrahim soyu ile bağlantılı oldukları söylenir.
Keskin’den Gelenler: Köydeki yaşlıların anlatımlarına göre, Ankara’nın Keskin ilçesi yöresinden ayrılan İpşirağalar ve Mürtezeağalar önce Arguvan’ın Urunun Düz yöresine gelirler. Karayüğ (Karahüyük) ağalarına haber salarak yerleşmek istediklerini bildirirler. Burada yer verilmeyince Eymir köyüne geçerler. Oradan devam ederler, Mezirme-Mıroğlar arasında Yazı denen yöreye gelirler. Yazı yöresinde Çakıröğü denen yerde bir yıl, bir süre de Aşılık yöresinde kışlarlar. Daha sonra köyde bulunan Türkler ve Şah Veli Evlatları bunlara yer verirler. Böylece yerleşirler ve kirve olurlar. Kıllılar ve Velağalar’ın da Arguvan-İsaköy’e geldikleri, daha sonra Mezirme’ye yerleştikleri anlatılır.
Keskinden gelenlerin yerleşimlerinin 1820–1825 yılları arasında olduğu sanılıyor.
Keskin’den gelenler bugün şu kabile adlarıyla anılırlar:
1. İpşirağalar 2. Abidinağalar 3. Alağalar 4. Kıllılar 5. Velağalar

MEZİRME-BALLIKAYA ADININ ÇIKAĞI 

(NEREDEN GELDİĞİ)

Kanuni döneminde “Kariye-i Merzeme (Mezdirme)” adıyla Arguvan’a bağlı, 21 hanelik bir köy olarak belirtilir. 1 Köydeki yaşlıların anlatımına göre, köyün güneyinde bulunan Mihail (Başkavak) köy iken burası mezradır. Mezra adı, Mezere diye anılmaya başlar, zaman içinde değişerek de Mezirme olur. 2 Merz; 1. yer, toprak, arazi; 2. sınır, had, hudut anlamları ile sözlüklerde yer alır.3 Bu tanımlara göre Merzeme, “Arazi olarak kullanılan yer” anlamındadır. Halk dilinde “ekenek” adıyla bilinir. Bu durumda “Karye-i Merzeme”, “köyün ekeneği” anlamını taşır. Diğer yandan “Mezirme” sözcüğü ile ilgili olarak bazı tanımlamalar yapılmıştır. Merzeme, Mesorome biçimindeki tanımlar da hemen hemen yukarıdaki tanımlarla benzerdir.
Yazar Hamza Aksüt, “Anadolu Aleviliğinin Sosyal ve Coğrafi Kökenleri adlı yapıtında Malatya Alevileri bölümünde Mezirme (Ballıkaya) başlığı altında Hasançelebili Ozan Mulla-Kul Mustafa adıan kaydettiği “Tamam gezdik Arguvan’ın elini/Dostlar sefa ile gönderin bizi” sözbaşlı şiirin devamında Ballıkaya köyünden söz eder.
“Köyün adı Ballıkaya olarak değiştirilmiştir. Aslında Ballıkaya köyün yukarısındaki kayalardan en büyüğünü adıdır.
Mezirme adının kökenini ve anlamını güvenilir biçimde saptayamıyoruz. Bu ad, ilkçağ Anadolu dilerlinde bir sözcüğün günümüze ulaşmış biçimidir. Olasılıkları sıralarsak;
1- Merzümen: Gaziantep Yavuzeli ilçesinde Merzimen adlı bir çay vardır. Çayın Fırat’a karıştığı yerde ünlü Rumkale vardır. Yavuzeli ilçesinin Ortaçağdaki adı Ermenicede Parzman, Arapçada Marzaban idi. Türkçe söyleyişte bu sözcükler Merzümen’e dönüşmüştür. Konumuz olan Mezirme’nin kökeni ya da adaşı Merzümen sözcüğü olabilir. Ermenicede ‘merdz” ‘yakın’, Farsçada ‘merzu’, ‘sınır’, ‘çevrili olan’ anlamlarındadır.
2- Mesorome: Roma döneminde Sivas ile Suşehri arasındaki kasabanın adıdır. Rumcada ‘meso’, ‘ortasında’ demektir. ‘Mesorome’, ‘rome ortasında’ anlamındadır. ‘Rome’ ise Anadolu için kullanılan bir sözcüktür. Ancak, konunun uzmanı Ramsay’a göre bu adlandırma kesinlikle doğru değildir. Emsorome; başka bir dilden gelmiş bir adın Helen ağzına uydurulmuş biçimidir.
Mezirme Osmanlı belgelerinde Merzume, Merzeme biçimlerinde yazılmıştır.
1520 ve 1530 yazımlarında Mezirme, Arguvan nahiyesi sınırları içinde 10 hane+1=11 vergi nüfuslu küçük bir köydü. Köyde imam yoktu.
1547’de Mezirme, 15 hane+4 mücerred=19 vergi nüfusluydu.
1560 yazımında köyün vergi nüfusu 21 hane+16 mücerred=37 olarak kayıtlıdır. Bu son yazımda köy nüfusunun ili kat arttığı görülmektedir.
Köy, Malatya yöneticisinin “hassı’dır. Buğday, arpa, darı ekilen köyde az bir miktar meyve ağacı bulunduğu anlaşılmaktadır. Halkın ödediği vergi ve harçlar toplam 4.882 akçadır.
Ad listesi Alevi ad vurma geleneğine aykırı bir öge taşımıyor. Listedeki Arap adı ilginçtir. Türklerde Çerkez, Arab, Gürcü gibi başka etnik toplulukların adlarının insan adı olarak vurulduğunu biliyoruz. Hatta bu adlar Oğuz boylarının bazı obalarına ad olabilmektedir. Bunlardan birisi Kuzey Malatya’da izine her yerde rastlayabileceğimiz Dulkadir Türkmenlerinin Araplı oymağıdır. Araplı oymağının bir bölümü Akkoyunlu Uzun Hasan Beyin yanında savaşlara katılmaktadır. Rakka sürgünü kapsamındaki oymağın öteki kolları Yeni İl ve Bozok’taydı.” 4
1960 yılında Mezirme adı, Ballıkaya olarak değiştirilir. Ballıkaya, köyün kuzeyinde bulunan sıra kayaların en yükseği, altmışlı yıllarda oldukça çok arının barınarak bal yaptığı kayanın adıdır. Yazın sıcak günlerinde buradan bal aktığı bilinen bir gerçektir.

DİPNOTLAR:
1 M. ELİBÜYÜK-R. YİNANÇ: Kanuni Devrinde Malatya-1560, Gazi Üniv. Yay. Ankara 1983.
2 Ballıkaya ve çevresinde çok sayıda kaynak kişinin anlatımından aktarılmıştır.
3 TDK: Türkçe Sözlük, TDK Yay. Ankara 1983
4 Hamza AKSÜT: Anadolu Aleviliğinin Sosyal ve Coğrafi Kökenleri, Art Basın Yayın, Ankara 2002, s. 327-331
5 Tahsin FIRAT: Hakimhan 1952, Emekli, 6 Ağustos 2006 Ballıkaya
--------------------------------------------------------------------------------
Tarihsel bilgiler konusunda basım hazırlıkları süren "Yenilenen Köy Ballıkaya" çalışmamızda ayrıntılı bilgilere yer verilmiştir.

Yorumlar

  1. slm kölükvalag dedenin torunuyum kölükvelag yıllarönce sivas yıldızeli doganlı köye göcmüş mezirmeden geldigini biliyoruz akrabamız varsa buraya yazmalarını bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      Bu kişilerin Kölük Velağanın evlatlarından olduğu söyleniyor.

      Veli Dede Sivas Yıldızeli Doğanlı
      Süleyman Dede Sivas Yıldızeli Doğanlı
      Nesimi Dede Sivas Yıldızeli Doğanlı

      Selamlar...

      Sil
    2. Ceneferlerin akrabası olduğu söyleniyor.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar