Hüseyin Erol Aramızdan Ayrıldı

Hüseyin Erol Aramızdan Ayrıldı

Köyümüz halkından Zehra Erol ve Hüseyin Erol oğlu, emekli öğretmen, merhum Zeynep Erol eşi, Nurettin, Nuriye, Nurullah, Ali ve Nursel'in babası Hüseyin Erol (13 Eylül 1933), 26 Aralık 2022 Pazartesi günü Ankara'da aramızdan ayrıldı.
Cenazesi 27 Aralık Salı günü öğleden sonra Karşıyaka Mezarlığında toprağa verildi.

Hak rahmet eylesin...



HÜSEYİN EROL

13 Eylül 1933 tarihinde Malatya Hekimhan ilçesi Mezirme (Ballıkaya) köyünde doğdu. Annesi Fatma, babası Hüseyin Erol’dur.
İlkokulu Mezirme’de okudu. Okuldaki öğretmenleri Abidin Öztürk (Eğitmen), Salman Demirhan (Eğitmen), Hüseyin Erdoğan, Avni Oktay ve Hacı Ali Öztürk idi.
1947-1952 yılları arasında Akçadağ Köy Enstitüsün-de/Öğretmen Okulunda okudu. Okulun uygulama ilkokulunda ve Malatya Gazi İlkokulunda uygulamaya katıldı.
1952 yılında Pütürge ilçesi Nefsi Gerger köyü ilkokulu öğretmenliğine atandı. Burada üç yıl görev yaptıktan sonra Adıyaman Kömür Köyüne atandı, burada da üç yıl görev yaptı. Darende Beybağı İlkokulunda altı yıl görev yaptı. Bu arada 1960 yalında askerliğini Sivas Kabakyazı’ta yedek subay öğretmen olarak tamamladı. Yeşilyurt Atatürk ve Gazi ilkokuluna (yönetici) sekiz yıl görev yaptı.
1968 yılında İstanbul Eğitim enstitüsü eğitim Bölümünü dışarıdan bitirdi. Muş’ta HEM Başkanı olarak üç yıl görev yaptıktan sonra 1975 yılında Adıyaman’a ilköğretim müfettişi olarak atandı. Üç yıl burada, üç yıl da Ankara’da görev yaptıktan sonra 1981 yılında 29 yıl üzerinden emekli oldu.
Oğulları Nurettin, Nurullah ve Ali ile birlikte Ankara Danişment’te NÜVE Elektronik işletmesinde on beş yıl kadar çalıştı.
25 Ağustos 1953 tarihinde Ballıkaya köyünden Âşık Yusuf Başaran’ın kızı Zeynep Hanım ile evlendi. Nurettin (1954), Nuriye (1955), Nurullah (1956), Ali (1958) ve Nursel (1967) adlarında beş çocuk babasıdır. Eşi Zeynep Hanımı 2012 yılında kaybetti. Ankara’da yaşıyrdu,
26 Aralık 2022 tarihinde buarada aramızdan ayrıldı.
Okumayı çok seven Hüseyin Erol, “Peygamberlere vahiy, şairlere ilham gelir” diyor. Özellikle kültürel ve belgesel içerikli kitapları okumayı seviyor. İyi bir Cumhuriyet gazetesi okuru…
Köy enstitüleri ile ilgili olarak; “Köy enstitülerinin kapatılmakla cumhuriyetin şahdamarı kesilmiştir” diyor.
Çeşitli yazar, şair ve düşünürlerin yazdıklarından derlediği ve kendi yazlarıyla harmanlayarak hazırladığı Not Defterim adını verdiği çalışmasını 2015 yılı Haziranında yayınladı.
Ayrıca Özlü ve Güzel Sözler, Köy Enstitüleri adlarında kitapları vardır.

Ölümle Burun Buruna Geldiğim Bir Olay

Yıl 1976. Mevsim ilkbahar, Nisan ayındayız. Adıyaman-Çelikhan ilçesi köylerinde teftişteyim. Teftişi bitirdim, ilçe merkezine döneceğim.
Geliş yolum çok uzak. Yanımda Trakyalı Tahir öğretmen var. Öğretmen “daha kısa, daha kestirme olduğu için, dağ yolunu önerdi. Bölgenin en yüksek dağı olan Beydağı’nı aşıp, ilçe merkezine gideceğiz” dedi. Ben de “olur” dedim.
Tahir öğretmenin sözüne uyarak, yola çıktık. Beydağı’nın zirvesine çıkınca, çok şiddeti bir yağmur ve fırtına çıktı! Şemsiyeler işe yaramıyordu. Yağmur boynumuzdan girip, paçalarımızdan oluk gibi akıyordu.
Ne yapacağımızı bilemedik, bunaldık kaldık! Öğretmen benden daha gençti. Ben biraz yavaşlayınca, beni uyarıyor, ”Aman hocam oturup kalmayalım, yürüyelim. Aksi halde burada donar kalırız” diyordu…
Yukarıdaki sözde söylendiği gibi: ”Bu yolda hiç kimseye de rastlanmıyordu.” Ancak ölüm gözümüzün önüne gelip gelip gidiyordu. Bütün çabamızla yürüdük. Zorlukla, bitkin bir halde, ilçe merkezine ulaşabildik.
Öğretmenler bizi bu halde görünce çok üzgün ve şaşkın haldeydiler… Kendimize gelmemiz için elden gelen her hizmetlerini yaptılar. Onlara minnettarım. Binlerce teşekkürler ediyorum…
Hayatımda ölümle burun buruna geldiğim bu üçüncü bir olaydı.
Birincisi ilk görev yerim olan Pütürge ilçesi Nefsi Gerger köyünde yağan kar nedeniyle yıkılan okuldan eşim Zeynep ile gece yarısı kaçıp, komşuya sığınarak kurtulmamız…
İkicisi, bu köyden dönerken Zeynep ve bir yaşında oğlumuz Nurettin’le köprü olmadığı için, sal ile Fırat nehrini geçerken batıp boğulmaktan kıl payı kurtulmamızdı.
Üçüncüsü de bu oldu… *

*  Süleyman ÖZEROL: Ballıkayalı Öğretmenler, Ankara 2022, s. 58
14 Eylül 2013, Ballıkaya'da kendisinden derlendi,

Yorumlar

  1. Hüseyin Erol Bey Öğretmenimizi gıyabına tanıyordum. Oğlu Nurullah Erol Bey ile yirmi yılı aşkın dostluğumuz var. Son derece naif, insan sevgisi seviyesi herkese karşı yüksek, edebiyat-müzik, tasavvuf, genel ilgileriyle donanımlı rafine bir insan. Babası Hüseyin Bey öğretmenimizle tanışma şansım olmadı. Devri daim, mekanı cennet olsun. Manevi huzurunda saygıyla eğiliyor, ailesine, eğitim camiasına, öğrencilerine, tanımak-feyz almak şansına erişenlere sıhhat mutluluk içinde uzun ömür yolculuğu diliyorum.
    -Mehmet Ali Erdin- Ankara, 7.1.2023 Cumartesi

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar