Alparslan Metin Aramızdan Ayrıldı

Alparslan Metin Aramızdan Ayrıldı

Fatma Metin ve Ali Metin oğlu, Sabahat Metin eşi, Kardelen Metin ve Barış Metin'in babası Alpaslan Metin (1967), 3 Temmuz 2019 Çarşamba günü Ankara'da geçirdiği kalp krizi sonucu  aramızdan ayrıldı. 4 Temmuz 2019 Perşembe günü Karşıyaka mezarlığında toprağa verildi.
Hak rahmet eylesin...

Söyleyemedik, Öylece Kaldı




Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Bir göz açıp yummuş gibi

Miskin ademoğulları
Ekinlere benzer gider
Kimi biter kimi yiter
Yere tohum saçmış gibi

(Yunus Emre)

Bazı insanlar vardır; yaramaz çocuklar gibidir, hiç uslanmazlar, dur durak bilmezler, söz dinlemezler, her zaman bildiklerini okurlar.
Bazı insanlar vardır; şakacı, güleç, esprili, neşeli. Hayata, dünyaya renk katarlar, tat katarlar. Onların ölebileceğini aklınıza getirmezsiniz, ölümü yakıştıramazsınız onlara.
Ama bir gün aniden çekip giderler, kimseye haber vermeden. Rüzgar duyurur onların öldüklerini. Duyduğunuzda buz kesersiniz, ne yapacağınızı, ne söyleyeceğinizi bilmezsiniz.
Asıl sonra anlarsınız onun yokluğunu, boşluğunu. Çünkü giden sadece o değildir, onunla beraber hayatın tadı, tuzu, neşesi, keyfi de gitmiştir.
Ne kadar zaman oldu onunla tanışalı bilmiyorum. Herhalde bir 20-25 yıl olmuştur. Köye geldiği zamanlarda bir kaç kez oturup konuşmuş, yiyip içmiştik. En son yaklaşık iki ay önce Ankara'da görmüştüm. Emekli olmuştu ve bir dükkan açmaya hazırlanıyordu.
Biz onunla daha çok Facebook üzerinden yazar, konuşur, tartışırdık. Pek çok konuda fikirlerimiz farklıydı, anlaşamazdık. Kıyasıya tartışırdık.
Her ne kadar bazı konularda anlaşamasak da anlaştığımız bir konu vardı; ben onun, o da benim dürüst, samimi, iyi insanlar olduğumuzu bilirdik. Dostluğumuzun, arkadaşlığımızın temeli buydu. Varsın fikirlerimiz farklı olsun, yeter ki insanların tartışacak konuşacak fikirleri olsun. Yeter ki insanlar kendileri olsunlar, kendi şahsına münhasır olsunlar, kendine ait fikirleri olsun, dünyaya bir bakışları olsun derdim. Alpaslan öyle bir insandı...
Şubat ayıydı sanırım. Memleketine, Kangal'ın karanlık köyüne gitmişti.
Onu görünce benim de aklıma bir türkü gelmişti, "Karlı dağlar karanlığın vaktı mı" diye.
"Abi, söyler misin?" dedi, ben de "Yazın köye gelince beraber söyleriz" dedim.
Söyleyemedik, öylece kaldı.
Çok erken oldu Apo kardeş, çok vakitsiz oldu.
Ne sen hazırlıklıydın ölüme ne de biz. Daha dün Sivas'ın yıldönümüydü. Ömrümüz hep böyle acılarla, anmalarla, yıldönümleriyle geçti. Şimdi üstüne bir de sen ekledin.
Devrin daim olsun kardeş...
Selam söyle bizden evvel gidenlere...
Toprağın bol olsun...
Işıklar içinde uyu...

İnayet KOÇ
Ballıkaya, 4 Temmuz 2019

Koca Yürekli Adam 

Saat bu saat, günlerden o kara gece, saatler, günler, haftalar, aylar ve tam iki yıl saydım ardından, yoğun bakıma gönderirken yüzüme bakışını, üç saat sonra Necdet Abinin yarı açık kalmış o iri gözlerini elleriyle kapatıp yüzünden öptüğünü gördüğüm an tükendiğim andı. Her şeyiyle dolu dolu geçen 52 yıllık bir yaşam iki yıl önce bu gece bu saatlerde ansızın son buldu. Oysa tam da yaşamının en keyifli en güzel yıllarını yaşayacaktın belki de genç yaşta emekli olmuş, başının tacı Kardelen'inin mutlu bir evliliğe imza atmış, minik prensesimiz Asya’mız doğmuş, aslan yürekli oğlun Barış Ekin’in üniversite mezuniyetini kutlayalı daha 3 gün olmuş, sevdiğin, hep yapmak istediğin işin başına geçmiştin. Nereden bilebilirdik ki hayaller, umutlar bu kara gecede sona erecekti. Çok hızlı yaşadığın hayatını yine çok hızlı bitirdin...
Derler ki zaman geçtikçe acı uslanır, akıllanır, hüzne dönüşür; yara kapanır ama inceden inceye sızlarmış, oysa ki zaman hiç bir şeyin ilacı değil, bunu bir mezara her çiçek diktiğinde biraz daha anlıyorsun. Çocukluğumdun gençliğim, acım, üzüntüm, sevincim, kırgınlığım, ilk göz ağrımdın. Gecenin kör karanlığında kanım donmuştu ne yalvarışlarım, ne feryatlarım ne de Barış'ımın duvarlara camlara attığı yumruklar geri getirmedi seni.
Çok erken pes ettin, halbuki sen daima yaşamının her alanında ne mücadeleler verdin, haksızlığa tahammül edemezdin, merhametli, koca yürekli, gözü kara, Atatürk sevdalısı, onurlu bir insandın. O koca yüreğin bir anda yenik düştü kadere, ne toprağı yenip gözlerine ulaşabildim, ne de nefesine nefesimi katabildim. Son kez vedalaşırken bile gülümsüyordun, öptüm, kokladım yüzünü, saçların hala her zaman ki gibi dalga dalgaydı, kocaman iri gözlerin kapanmıştı artık. 
Gülüşü yüreğinde asılı adam ben seni çok sevdim, sadece eşim yoldaşım olduğun için değil, iyi bir insan, onurlu, mücadeleci, sevgi dolu, merhametli hepsinden önemlisi iki tane pırlanta gibi evlat emanet ettiğin için sevdim.. 
Biliyorum hiçbir şey seni geri getirmeyecek, bu acının tarifi yok, kabullenmek, gün hafta ay yıllarda geçse anladığım tek şey eskiyor ama eksilmiyor kalp ağrısı. Asya'nın büyümesini göremeyeceğini, Barışın asker oluşunu, evlendiğini göremeyeceğini bilmek canımı öylesine yakıyor ki.. Ne sen hazırlıklıydın bu gidişe, nede biz... Biliyorum ki sen uzaklardan bir yerlerden bizi hep izleyeceksin, gözün arkada kalmasın aslan gibi bir evlada emanet ettin sen beni, Huzur içinde yat güzel yürekli adam, yıldızlar yoldaşın olsun.
Sen hala yüreğimin en güzel odasındasın, bütün gün aniden çekip gittiğin için sana kızıp küssem bile gece uyurken üstünü örtüyorum.

Sebahat METİN
Ballıkaya, 3 Temmuz 2021

Yorumlar

Popüler Yayınlar