Hasan Yıldırım Dede

Hasan Yıldırım Dede
 
Dedesinin adından dolayı “Şıhı” lakabıyla tanınan Hasan Yıldırım, 1933 yılında Ballıkaya köyünde doğdu. Annesi Elif, Babası Ali’dir. Âşık Yusuf Başaran’ın kızı Fatma Hanımla evlenmiş olup üç kız bir erkek çocuk sahibidir.
İlkokulu köyünde okuduktan sonra çiftçilik yapmaya başlamıştır.
Sah İbrahim Veli evlatlarından ve de Karadirek Dergâhının tekkeşini olan Cüre Alilerden Abış Dedenin torunudur. Dedelik bilgilerini babası Küçük Ali Dededen, hocalık bilgilerini de ağabeyi Hüseyin Dededen öğrenmiştir. Âşık Yusuf Dededen ise Şah İbrahim Veli süreğinin tarikat icrasını öğrenmiş, dinsel ve tarihsel konularla ilgili kitaplar okuyarak da kendisini yetiştirmeye çalışmıştır.

Balıklaya köyünde Karadirek Dergâhında görüm icra edip (cem yapıp) dedelik yapmıştır. Malatya, Denizli, Aydın, İzmir, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas gibi illerinde ve köylerinde de deldik yapmıştır.
19 Nisan 2011 günü aramızdan ayrılmıştır.

Hasan Yıldırım Dede, 1983 yılından itibaren Balıklaya ile ilgili derleme çalışmalarımda kendi alanındaki konularda olduğu kadar köyümüzün ilk yerleşimleri, Şah İbrahim Veli ve Şah Veli Dede ile ilgili söylenceler, gelenek görenekler gibi konularda ve diğer kültürel konularda benim için önemli bir kaynak kişi oldu. Diğer yandan Gazi Üniversitesi’nin köyümüzdeki Şah İbrahim Veli Ocağı araştırmasında da aynı bilgileri aktardı.

Hekimhan Köylüköyünden hemşerimiz Zafer Gökcan’ın, “Şah İbrahim Veli Ocağı dedeleri ile söyleşi belgeseli hazırlayalım” dediğinde ilk aklıma gelen Hasan Amca oldu. Çünkü Ankara’daydı…
Sanırım birkaç dededen sonra temsilcimiz de kalmayacak.
Allah rahmet eylesin…


"Malatya-Hekimhan Ballıkaya Köyünden 'Abdal Musa' ve 'Abdal Musa Kurbanı' İle İlgili Derlemeler" y
azımızdan, Hasan Yıldırım Dededen derlediğim bir bölüm:

2.2.4) Abdal Musa Kurbanı

Abdal Musa çevreyi gezerken cüzzam hastalığı gibi bir hastalık olduğunu görmüş. Bu hastalık çok can almış, birçok yöreye yayılmış. Hatta bizim buralarda “çarık çıkartmaz” diye bir hastalıktan söz edilir, onun gibi bir hastalık işte…
Abdal Musa’nın gezdiği yöreler itikatlı olduğundan Abdal Musa’ya şöyle demişler:
“Aman Abdal Musa Hazretleri! Bu afeti üzerimizden at, sana her sene kurbanlar keselim. İkrarımız olsun.”
Bunun üzerine Abdal Musa hazretleri Allah’a dua etmiş. Yalvarmış, yakarmış. Bu duaların üzerine hastalık iyi olmuş. Her tarafta bir ferahlama olmuş. Nereye vardıysa bu afet yok olmuş…
O günden bugüne kadar Abdal Musa kurbanı yapılmaktadır…


Kaynak Kişi
: Hasan YILDIRIM: Hekimhan 1933 Ballıkaya Köyü, Çiftçi, Dede
(http://www.malatyahaber.com/; 1988 yılında GÖRÜŞ gazetesinde de yayınlanmıştır.)

Yorumlar

Popüler Yayınlar